thirdwave

Github Mirror

Hafta 28

Deniz Gokce

Bir sigara yasağı çıktı, dünyanın gürültüsü patladı. Vatandaş gerçekleri biliyor mu? Sigara ve her tür tütün kullanımı, hem bir sağlık hem bir çevre hem de özel ve kamusal finansman açısından parasal bir sorundur. İnsan vücudu, günde beş sigaraya kadar olan kullanımın etkilerini siler, bundan fazlası ise yaşamdan ve sağlıktan vazgeçmek demektir. Siz içmiyorsunuz diye sizi etkilemediğini de sanmayın. Sigara dumanı içmeyen için bile çok önemli bir çevre kirliliği kaynağıdır. Kaldı ki medyaya akseden resmi verilere göre sigaraya yılda 20 milyar dolar harcıyoruz, sigaradan kaynaklanan hastalıkların tedavisine de 7 milyar dolar. İthalata harcanan döviz de caba!

Dogru

Sigara yasagi yerindedir. Insanlar gittikce daha fazla ortak alanlarda yasamaya baslayacaklar, mobil hayat denen sey devreye girecek, beyaz yakali is gucu cafe'lerde, parklarda, is ve ev arasi yerlerde (Starbucks sirketinin sloganidir) zaman gecirmeye baslayacak. Bu ortak alanlarda, insanlar 'fiziki tahribe" yani igrenc sigara dumanina muhatap olmamalidir. Bu isin ozgurlukler ile alakasi yok. Turban kimseye fiziki zarar vermiyor. Bu meret (sigara) veriyor. Bu kadar basit.


Newscientist makalesi

Insan evriminin buyuk gizemlerinden biridir: Insan beyni nasil olup ta bu buyuk boyutlarina eristi ve bu sayede sahibini dunyanin yoneticisi haline getirdi? Cevap 2.5 milyon yil onceki buzul caginda bulunabilir. Arastirmacilara gore bu cagda insan beyninin boyutlari 600 cm3'ten bir litre boyutuna zipladi cunku daha soguk havalarda beynimizin urettigi ısıyı / sicakligi disari atabilmesi kolaylasti, boylece beyin, daha iyi calisabilme ortamina kavustu; [..] beynin buyumesinin onundeki engel kalkti. Onu ittirecek faktor ise soguk havada insanlarin kendilerine korumak, avlanmak icin daha fazla / cesitli teknolojiye ihtiyac duymasi, ve daha fazla adapte olmaya baslamalaridir. Bu tur yetenekler evrimsel bir avantaj olusturarak, beynin buyumeye baslamasi icin gerekli motivasyonu saglamistir.


o Birlesmis Milletlerin baslattigi "Halkin Universitesi" atilimi gelecegin okulunun vizyonlarindan bir tanesi. HU kar amaci gutmeyen bir kurulus, ogrenciler dersleri Internet uzerinden video olarak seyrediyorlar, testler icin cuzi bir bedel oduyorlar. Bu daha onceki Bedava yazisinda bahsettigimiz kavramlar burada mevcut; bilgi iletimi (derslern aktarimi) artik Internet uzerinden sifira inebilir, para kazanilabilecek olan belki derecelendirmedir . Bunu yuksek olceklerde (merkezi, odakli, "hocaya" bagli olmadan) yapmak mumkun olursa, iyi bir model ortaya cikabilir. Su yazida bu alanda diger atilimlardan bahsediliyor, Obama yonetimi devletin satin alip Mahalle Kolejleri (Community College) sistemi uzerinden bedava herkese acabilecegi online dersler ile ilgileniyor. Rivayete gore bu is icin belli miktar bir para ayrilmis durumda.

o TED konusmalari fenomeni ses getirmeye basladi. TED, "hic bitmeyen bir tur Davos" olarak gorulebilir, konusmalar bedava yayinlaniyor, ve konusmalar "icerigi daha yogun" olmasi icin bilerek sure olarak kisitlaniyor. Bu sayede konusma yapacak kisi, etki yaratabilecek en onemli fikirlerini hizla ortaya koymak icin tesvik edilmis oluyor. Ingilizce blog'da Stewart Brand adli bir cevrecinin konusmasini yayinlamistik. Adamimiz Parag Khanna da gecende cagrildi, videoyu cikinca burada yayinlariz. "Turkiye, boru hatlari sayesinde, AB uyesi olmadan Avro-Turkiye supergucunun bir parcasi zaten" demis. Konusmanin ana temasi "ticaretin sinirlari sekillendirdigi, altyapinin (boru hatti gibi) birlestirdigi, sinirlari deldigi" vurgusu.

o Walter Cronkite sonrasi en guvenilen haberci kim? sorusunun cevabi anketlerden ortaya cikti: Yuzde 44 ile Comedy Central The Daily Show programinin sunucusu Jon Stewart. Stewart'tan ve kafadar arkadasi Stephen Colbert'ten daha once bahsettik. Colbert'in tum kariyeri zaten Bill O'Reilly ile kafa gecmek uzerine kurulu: O'Reilly neo-con cevresinin adami, Colbert aynen onun gibi asiri yorumlar yapip, bunlari abartarak (bunun icin fazla ugrasmasi gerekmiyor) iyi komedi cikartiyor. Daily Show kitle medyasi gibi "hep ortada" degil. Sorunlara tekil sekilde (case by case basis) bakiyorlar, yapilanlara bakip, elestirilecek kim varsa onu elestiriyorlar. DS ozellikle universite ogrencileri arasinda cok yaygin, cocuklar normal haber programi seyretmeyip, haberleri aslen bir komedi programi olan Daily Show'dan aliyorlar. Bu, kitlesel medyanin acinacak halinin bir diger gostergesi aslinda.

o Stewart Brand konusmasi dunyanin hizla sehirlestiginden bahsediyor. Brand'a gore gecekonular onemli ekonomik tesekkullerdir! Jeomuhendislik hakkinda soylediklerine de katiliyoruz, "yobaz yesilcilere" dokundurmalarina ayni sekilde. Brand Afrika'ya yapilan yardimlarin uzun sure Greenpeace gibi organizasyonlar tarafindan illa "organik tarim" vurgusu tasidigini ve sonuc olarak tarimin negatif yonde etkiledigini soyledi. Neyse ki artik Afrika da bu yobazlarin etkisinden kurtulmaya basladi, ve genetik olarak degistirilmis tohumlar sayesinde tarim verimi artmaya basladi. Ustte bahsedilen turden tepkiler Fransa ve Almanya'da bolca mevcuttur (cikis noktasi zaten orasidir) [1], neyse ki Almanya'da duzelme belirtileri varmis.

[1] Fransa ve Almanya'da bu tur kisiler genetik olarak degistirilmis yiyeceklere, Frankenstein karakterinden esinlenerek, "Frankenyiyecekler" diyerek karsi cikiyorlar... Endustri sonrasi teknolojiye karsi bu yobazlik dalgalararasi cekismenin en guzel orneklerinden; zamaninda sanayilesmede en ileri ziplamis olan toplumlardan olan Fransa ve Almanya, yeni teknoloji karsisinda urkek ve korkak bir hale dusuyor. Brand konusmasinda genetiksel olarak iyilestirilmis tohumlarin daha az ilac, daha az su, ve topraga gereksinim duyarak daha iyi verim getirdigini belirtiyor. Yobazlar bunu anlamiyorlar.


Pankaj Mishra: "Fareed Zakaria'nin on plana cikmasi 9/11 sonrasi Newsweek dergisinde cikan "Kizginlik Politikasi: Bizden Niye Nefret Ediyorlar?" adli 7000 kelimelik makalesi sonrasidir. [..] New York dergisi makaleyi 'teror saldirilari hakkinda en onemli yazilardan biri' diye tanimladi, Henry Kissenger ovgulerle dolu bir yorumu sonrasinda Zakaria'yi "ABD'nin ilk musluman disisleri bakani adayi" olarak tavsiye ediyordu. Tina Brown ona "New York'un yakisikli zeki adami" diyordu. Zakaria'nin yazisi saldirilar sonrasi ulkede hissedilen o ilkel ofke hissinin yasandigi zaman cikmisti, ki bu hissiyat, en [Amerikan turu] liberal yorumculari bile etkilemise benziyordu. Fakat o yaziyi bugun okuyun, esas ilginc olanin bu yazinin deginmeden "kactigi" konular oldugunu goreceksiniz. Zakaria dikkatli bir sekilde "radikal" olarak etiketlenmesine sebep olacak sozlerden uzak duruyor. Araplari modernlesemedikleri icin sucluyor, ama Amerikalilarin "enerji guvenligi" saplantilarindan ve bunun son 50 senedir Orta Dogu politikasini nasil etkilediginden hic bahsetmiyor. Iran'dan bahsederken Islamci rejimin Paris ve Londra'daki "modaya uygun" destekcileriyle dalga gecmek icin yer bulabilmis, ama her nasilsa Iran'da Mussadik'in devrilmesini ayarlayan Anglo-Amerikan kumpastan bahsedecek yer bulamamis. Iran Sah'inin desteklendigini atlamis. Pakistan'li diktator Ziya ul Hak ile Suudi Islamcilari arasindaki baglantidan bahsetmis, ama bu baglantiyi saglayan "arabulucuyu" belirtmekten kacinmis: CIA"


Grown Up Digital Blog, Don Tapscott makalesi

ABD Egitim Bakanligi'nin yeni yayinladigi bir rapora gore klasik yuzyuze egitim ile online ekler ile takviye edilmis ya da tamamen klasik egitimin yerine gecirilmis alternatif egitim metotlari karsilastiriliyor. Bu raporda online alternatifi takip eden ogrencilerin ortalama olarak daha iyi performans gosterdikleri ortaya cikmistir. En etkili ogretim sistemi yuzyuze egitim ile online egitimi karistirarak sunmustur. Bu tur karisik ogretim sistemi daha fazla ogrenme zamani saglamaktadir cunku cocuklar kendi ogrenme ritmlerine gore devam edebilmektedirler, ve onlara zor gelen bolumlere tekrarlama sansina kavusmaktadirlar.

http://www.ed.gov/rschstat/eval/tech/evidence-based-practices/finalreport.pdf

http://www.grownupdigital.com/index.php/2009/08/online-learning-boosts-student-performance/