Hafta 16
Deniz Gokce
Tabii hiç bitmemiş kriz yok ama, ülkemiz kriz bitince de kendine bir model uydurmak zorunda. Iktisatçıların kalkınma ve gelişme konusundaki modelleri de bugün pek yol gösterir gözükmüyor. Neden bazı ekonomiler başarılı bazıları da başarısız konulu 'False Economy' adlı yeni bir kitap yazmış olan Alan Beattie'ye göre, Protestan etik yaklaşımı Katolik İrlanda, Portekiz ve İspanya kalkınınca moda olmaktan çıkmış. Konfüçyüs'e kötü bakanlar Doğu Asya ülkeleri hızla kalkınınca şaşırmışlar. Müslüman Malezya ise Hıristiyan Filipinleri sürekli geçince de hayrete düşüyorlar. Kalkınma ve gelişmenin tek bir açıklaması, tek bir modeli yok. Afrika'nın geri kalmasını yolsuzluk ve rüşvet ile açıklayanlar, Asya'nın daha da fazla yolsuzluk ve rüşvet yeri olduğunu çakınca zor duruma düşmüşler. Batan bazı ülkeleri sahtekarlıkla suçlayanlar, bugün başta ABD olmak üzere Batı'nın finans sistemindeki sahtekarlığın dozunun herhalde İtalya'dakinden daha fazla olduğunu anlamışlardır. Stalin ve Mao biyografisi okuyanlar, kalkınma adına ne tür gaddar canilere muhatap olunduğunu her halde çakmışlardır.
Bu nedenle kriz sona erdiği zaman, bizim 'yepyeni' bir modele gereksinmemiz olacak! Tabii dünyanın da!
Katiliyorum
Ustte "Konfucyus'e kotu bakanlar" Weber ve takipcileri oluyorlar, dogru, bu acidan tamamen cuvalladilar. Ayrica Weber burokrasilerin nihai zaferini tahmin etmistir, ama bu gorusu de yanlis cikacak (gecici bir sure hakli olmasina ragmen), burokrasiler yeni dunyada feci sekilde cuvallamaya basladilar. Endustriyel bir hayati tanzim eden bu hissiyat, hizlanmis bir hayata yetisemiyor.
Weber'e donersek: Onun halen gecerli olan tek ispati "dinin gelismeye engel olmadigi" yonunde oldu. "Gelisme icin gereklidir" sozu yanlistir.
Uretimde "kulturun" onemli bir faktor oldugu da bir gercektir, her ulkenin birbirinden farkli gelisim modellerinde olabilmesi bundan kaynaklaniyor herhalde. Bu alanda ilginc bir ornek Jamaica ve Barbados ornegi. Bu iki ulke ayni altyapi, kurumlar, ve tarih ile ise basladilar, fakat tamamen farkli noktalara gittiler. Gerci (tabii ki) Barbados ornegi serbest piyasa basarisinin ornegi fakat niye orada olustu da otekinde olusmadi. Bunlar sorulmasi gereken sorular.
Yeni model arayisi kesinlikle gerekli. Yeni egitim anlayisi gerekli. Modern egitim sistemi lobotomize edilmelidir. Devlet gunluk hayatin daha da fazla disina itilmeli.
10 Kural: Siyah Kugulara Hazir Olmak
Nassim Taleb, Financial Times'da cikan yazisindan
-
Kirilgan olan seyler daha kucuk boyutlardayken kirilmalilar. Hicbir sirket "cokmesine izin vermek icin cok buyuk" diye nitelenir hale gelmemeli. Ekonomik surec su anda en fazla gizli riski olanlarin, yani en kirilgan olanlarin, asiri buyumus olmasina izin vermistir.
-
Kazanclarin ozellestirilmesi ve kayiplarin devletlestirilmesi bitmeli. Kurtarilabilecek ve kurtarilmasi gerekenler devletlestirilmeli, kurtarilmaya ihtiyaci olmayan serbest, ufak ve risk alabilen halde olmali. Su anki sistem kapitalizmin ve sosyalizmin en kotu taraflarinin birlesimidir. Fransa'da 1980'da sosyalistlerin yonetimi bankalari ele gecirmisti. Amerika'da 2000'li yillarda bankalar devleti ele gecirdi! Bu inanilmaz bir durumdur..
-
Okul otobusunu gozleri bagli kullanan ve otobusu carpan sofore yeni bir otobus verilmemeli. Mevcut ekonomik duzen (establisment) uyeleri - universiteler, regulatorler, merkez bankacilar, devlet gorevlileri, ekonomistlerin calistigi kuruluslar - sistemin cokmesi sonrasi butun inanirligini kaybetmistir. Buraya gelmemize sebep olan bu uzmanlara tekrar guvenmek saflik ve sorumsuzluk olurdu. Onun yerine, akilli ve elleri temiz olan yeni insanlar bulmaliyiz.
-
Tesvik primi alan birine nukleer santral emanet etmeyin. Finansal riskinizi de. Bu tur bir kisi size kar gostermek icin her turlu kisayolu takip eder, yatiriminizdaki guvenliligi azaltir ve sonra yuzunuze bakip size "muhafazakar bir portfoyunuz" oldugunu soyler. Mevcut prim sistemi gizli risklerin birdenbire ortaya cikip herseyi berbat etmesi durumuna hazir degildir. Bizi bugunku duruma getiren prim sistemindeki bu asimetridir. Ceza olmadan tesvik olmaz. Kapitalizm hem cezanin hem odulun oldugu bir sistemdir, sadece odulun oldugu bir sistem degildir.
-
Cetrefilligi basitlik ile dengeleyin. Kuresellesmeden ve hizli iletisimden meydana gelen cetrefillik, finansal urunlerde basitlik ile dengelenmelidir. Unutmayalim: Ekonominin cetrefilligi zaten bir tur yatirim icin borc / borc kaldiraci (leverage) haline gelmistir. Bu kaldiraca "verimliligin olusturdugu sanal bir borc" diyebilirsiniz. Bu sistemin icine gercek borcu ekleyince asiri sallantili bir sistem olabiliyor ve bu sistem hicbir hataya pay birakmiyor. Kapitalizm balonlardan, "gunun modasindan (fad)" uzak duramaz, 2000'li yillardaki senet yatirim temelli balonlarin sonucu kotu olmadi. Ama icinde asiri borclanma olan balonlar felakete sebep oluyorlar.
-
Cocuklara dinamit lokumu vermeyin, uzerinde net uyari mesaji olsa bile. Cetrefil turev urunler yasaklanmali cunku kimse bu urunlerin ne yaptigini anlamiyor, ve cok az kisi bunu anlamadigini anlayacak kadar rasyonel. Vatandas kendisinden korunmalidir, onlara "riski dengeledigini" soyleyen bankerlerden, agzi acik ekonomik teorisyenleri dinleyen saf regulatorden de korunmalidir.
-
Sadece saadet zincirleri guvene dayanmali. Devletlerin "guveni tamir etmesine" gerek olmamalidir. Zincirleme yayilan dedikodular, kotu algilayis, cetrefil bir sistemin gostergesidir. Hukumet dedikoduyu durduramaz. Yapmamiz gereken, bu dedikodulara omuz silkecek bir halde / sistemde olabilmemiz, kotu soylentiler gezindigi zaman saglam konumuz ile etkilenmeyecek hale gelmemiz.
-
Eger muptela ilaci kesilince aci cekiyorsa (withdrawal pain), bu adama daha fazla ilac vermeyin. Borc kaldiracinin sebep oldugu problemleri daha fazla borc ile cozmeye ugrasmak egzotik bir terapi degildir, bu bir reddiyedir. Borc krizi gecici bir kriz degil, yapisal bir problem. Bizim rehabilitasyona ihtiyacimiz var.
-
Vatandas, emeklilik geliri icin finansal varliklara ve hata yapabilecek olan "uzmanlarin" tavsiyesine yaslanmamalidir. "Finans" ekonomik hayattan cikartilmali. Piyasalari degerlerimizi depoladigimiz bir yer olarak gormemeliyiz, bahsettigimiz piyasalar normal bir vatandasin ihtiyaci olan kesinligi / guvenilirligi tasiyan yerler degildir. Vatandas, kendi elleriyle kurdugu is hakkinda heyecan, risk duygusu hissetmeli, hic kontrolunde olmayan yatirimlari hakkinda degil.
-
Kirik yumurtalarla omlet yap. Bu kriz ufak tefek yamalarla tamir edilecek bir sey degildir, aynen govdesi curumus bir geminin gelisiguzel yamalarla tamir edilemeyecegi gibi. Bizim bu govdeyi yeni (daha kuvvetli) materyeller ile tekrar insa etmemiz gerekiyor, sistem kendini yeniden bir sekilde insa etmeden, bizim onu insa etmemiz gerekli. Hep beraber isteyerek Kapitalizm 2.0'a gecelim, bu olurken kirik, bozuk olanin kendi kendini yoketmesine yardim edelim, borcu varliga cevirelim, ekonomik ve business okullarindaki mevcut duzenin adamlarini marjinalize edelim, ekonomideki Nobel odulunu kaldiralim, asiri borcla hisse alimini (leveraged buyout) yasaklayalim, bankerleri ait olduklari yere koyalim, buraya gelmemizde sorumlu olanlarin primini geri alalim, ve insanlara kesinlik kavrami azalmis bir dunyada nasil yasayacaklarini ogretmeye baslayalim.
Iste o zaman tabiattaki hayatta daha yakin bir ekonomik hayat gormeye baslariz. Daha ufak sirketlerin, daha zengin bir ekolojinin, ve sifir borcun oldugu bir dunya. Boyle bir dunyada bankerler degil, girisimciler risk aliyor olacaktir, ve bu dunyada sirketler her gun hayata gelip, oluyor olabilecektir, ama bu olaylarin hicbiri gazetelere manset olmayacaktir.
Acik veri (open data) kavrami resmi/ozel veri kaynaklarinin rahat erisilebilir bir formatta/yontemle Internet uzerinden herkese acilarak, acik verinin uzerinden herkesin uygulama yazabilmesini, yani ek inovasyona imkan verilmesini saglar. ABD baskenti Washingon sehri, diger adiyla Columbia Bolgesi yonetimi bu alanda en iyi veri beslemesi saglayan resmi bolgelerden. Sitelerine en son baktigimizda tam 275 veri cesidini paylastiklarini goruyoruz! Bu verilerin icinde suclu yakalanma kayitlari, imar izinleri, resmi dairenin satin alma emirleri gibi envai turden kaynak var..
Son zamanlarda populer bir kavram "harmanlama (mash-up)" kavramidir. Muzik dunyasinda birbirinden alakasiz gorunen iki unlu sarki birlestirilerek yeni ve guzel bir harmoni yakalanmaya ugrasilir.Bu alanda en unlu ornek herhalde Beatles ve Jay-Z'nin birlestirildigi Gray Album'dur.
Programcilik dunyasinda bir mash-up, harita sitesi Google Maps ve ilan sitesi Craigslist.com verisinin harmanlanmasidir. Craigslist'de apartman kiralama, satis ilanlari bir adres icerir, harmanlama programi bu veriyi belli araliklarla cekerek, Google Maps uzerinde cadde, posta kodu kullanarak "gorsel olarak" isaretler. Boylece G. Maps'e bakinca kiralanmis apartmanin yeri direk gorulebilir. Bu sitenin ismi HousingMaps. Birbiriyle tamamen alakasiz iki sistem ucuncu bir parti tarafindan birlestirilerek yeni bir servis ortaya cikarilmis.
Resmi verilerin de acilmasi, ve o verinin canli bir sekilde guncellenir olmasi, ayni sekilde ilginc uygulamalarin olusmasini saglar. Bu tur uygulamalar, ayrica, devletin ar-ge icin para odemeden kamuya hizmet veren bir servisin ortaya cikmasini saglamasi demektir.
Onceki yazida bahsettigimiz harmanlamanin bir ornek kodlamasini yapalim... Eglence olsun. Efendim; Python adli bir dilde, RSS verisini okuyarak (dilde beslemelerin okunabilmesini saglayan guzel ek paketleri ve esnek bir kullanimi vardir), icindeki ilgilendigimiz anahtar kelimeleri cekip cikartacagiz ve korelasyon bulmaya ugrasacagiz.
Hangi verileri okuyalim? Diyelim ki Amerikan hukumetinin RSS ile yayinladigi bazi ekonomik veriler. Usa.gov sitesinde bu yayini buluyoruz. Listede "veriler ve istatistikler (data and statistics)" diyen baglantiya tikliyoruz "isgucu istatistikleri (labor statistics) .." diyen alt baglantiya gidiyoruz. Listede pek cok besleme kaynagi yayini goruyoruz.
Hangi veri kaynaklarini harmanlayalim? Diyelim ki "Uretkenlik ve Maliyet Son Rakamlar (Productivity and Costs Latest Numbers)" RSS'i ile "Uretici Fiyat Endeksleri Son Rakamlar (Producer Price Indexes Latest Numbers)" RSS'i harmanlansin.
Bu iki kaynak icinde birincisinden "saat basina uretimde degisim" degerini, ikincisinde "tibbi ofis acilimlarinda degisim orani" degerlerini cekip cikartacagiz ve aralarinda artis/azalis korelasyonuna bakacagiz. Okuma yapmamizi saglayacak yardimci kodlarini suradan indirdikten sonra, analiz programini yazabiliriz.
import feedparser, re;
d = feedparser.parse("http://www.bls.gov/feed/lpc_latest.rss")
content = d['entries'][0]['summary_detail']['value']
regex = "Manufacturing.*?Output per Hour.*?(\+|\-)"+\
"(\d*\.\d*).*?in\s(.*?)<"
man_out = re.findall(regex, content, re.DOTALL)[0]
d = feedparser.parse("http://www.bls.gov/feed/ppi_latest.rss")
content = d['entries'][0]['summary_detail']['value']
regex = "Offices of physicians.*?(\+|\-)"+\
"(\d*\.\d*).*?in\s(.*?)<"
off_pys = re.findall(regex, content, re.DOTALL)[0]
if (man_out[0] != off_pys[0]):
print "Negatif korelasyon bulundu"
else:
print "Pozitif korelasyon bulundu"
print man_out[0] + man_out[1] + " ve " + off_pys[0] + off_pys[1]
print "Zaman dilimi: " + man_out[2] + " ve " + off_pys[2]
Kodu islettikten sonra sonuc geliyor:
Negatif korelasyon bulundu
-4.0 ve +0.1
Zaman dilimi: 4th Qtr of 2008 ve Mar 2009
Demek ki bu iki rakam arasinda rapor edilen tarihlerde "ters" bir korelasyon varmis..
Bu arada, ustteki iki RSS kaynagini tamamen rasgele olarak sectik - ilgili alanda bilgisi (domain knowledge) olanlar, daha baska kaynaklar ve olcum noktalari secebilirler dogal olarak.
Imdi: Ustteki program diyelim ki her gun otonom bir sekilde isliyor (ve veri beslemesinin de hergun yeni veriler verdigini farz edelim), ve sonucu alip otomatik olarak bir yere gonderiyor, ya da bir Web sayfasinda listeliyor. Bu analize kim ihtiyac duyabilir? Bir sirketteki karar verici, normal vatandas, girisimci, vs. - envai turden insan olabilir.
Her halukarda, veri oradadir, isteyen onu istedigi sekilde isleyip, istedigi sekilde kullanabilir.
Kelimenin Ingilizce orijinali flipping burgers sozu/deyimidir; cogunlukla, bir servis ekonomisinde en alt seviye isleri temsil etmek icin kullanilir.
Hikayeye gelelim: Heidi ve Alvin Toffler, Beyaz Ev'deki bir toplantiya cagirilmistir, masada Reagan, Bush I oturmaktadir, bazi bakanlar da mevcuttur. Ekonominin gidisati tartisilmaktadir. Toffler'lar toplumun sanayi temelinden bilgi/servis temelli olmaya dogru gittigini anlatirken bakanlardan biri patlar: "Ne yani hepimiz burger mi pisirecegiz?!" :)
Bunu niye paylastim; cunku sanayi uretimi ve sanayisel bir toplum olma arasindaki farki anlatmak istiyorum. Heidi Toffler'in o gunku cevabi soyledir: "Efendim, endustriyel uretim azalmayacak, sadece o tur islerde calisan insan sayisi azalacak". Burger eti pisirenler de olacak tabii ki, fakat o isin bir bolumunde bir musteriyle iliski tarafi var, tam monoton sayilmaz, ayrica bir servis ekonomisinde burada sayilamayacak kadar is kollari olacaktir. Avukatlar, yatirimcilar, yazilimcilar, kose yazarlari, turizmciler... Var da var. Tum servis ekonomisini burger pisirmeye indirgemek abesle istigal.
Pur servis bazli islerin onemini ne kadar vurgulasak az. Japonya ornegine bakiniz: 90'li yillarin Japonlar icin kayip yil olmasinin pek cok sebebi var, fakat servis bazli dallara odaklanamalari burada en onemli bir faktordur. Gidin Japonya'ya hala dogru durust programci bulamazsiniz. Ve girecekleri bu durgunluk Powershift kitabinda 1990 yilinda ustad tarafindan tahmin edilmistir; sadece bahsettigimiz parametrelere bakarak. Ne oldu? Japonlar sanayi uretimini becerdiler (Deming Japonya'ya gidip bu isleri bizzat onlara ogretti), ama ekonominin bir sonraki seye evrilmesini saglayamadilar. O yapinin gerektirdigi kurumlari kuramadilar.
Muhakkak bu donusum hicbir toplum tarafindan tamamlanamadi, Amerika bile bu donusumu yasamakta ve onun krizleriyle ugrasiyor. "Sanayi sonrasi medeniyet" diye bir sey halen olusmadi. Herkes bu geciste, ve o gecisin sonuclarini goguslemekle mesgul. Her ulkede cekismeler degisik kodlar uzerinden yasaniyor; Turkiye'de Kurt sorunu, turban sorunu, vs. seklinde tezahur ederken, baska yerlerde kurtaj, ahlak yozlasmasi, sanatta siddet gibi problem alanlari doguyor. Sag ve sol ayrimlari yokoluyor, yeni cagda -izm'ini kaybetmis zavalli insanciklar "yeni sag", "yeni sol" gibi kelimelerin pesinde kosmaya ugrasiyor ama gelmeyecek bir treni bekliyorlar; hepsi bir boslukta. Tum bu sorunlarin hepsinin altinda tek bir temel kirilma noktasi var.
Amerika'da Dexter adli begenilen bir dizi var.. Dizinin (anti)kahramani Dexter Morgan bir seri katildir ve ilginc bir sekilde polis departmaninda calismaktadir. Bir polis olan babasi kucuk yasta Dexter'in psikopatliga olan yatkinligini farketmistir, ve bu tarafini kanalize etmesi icin onu egitmistir. Babanin tavsiyesi soyledir: Eger Dex yapacagini yapacaksa, bunu iyi amaclar icin yapmalidir; adi bir sucluyu "ortadan kaldirmalidir". Babasi Dex'e bir suc hakkinda nasil delil toplanacagini, arastirma yapilacagini ogretir. Ancak bir kisinin sucluluguna emin oldugunda Dex infazi gerceklestirecektir. Isin son kismi sokak hukuku (vigilantism) icermekte.
Burada Amerikan kulturel fay hatti olan ozgurluk / sakinma [1] nasil kullanilmis? Babasi Dex'e psikopatligini nasil kontrol edecegini, nasil sakinacagini, ogretiyor, bu bir. Sonra Dex, sucluyu arastirarak karara variyor, ondan sonra kendini belli bir sure ozgurlestiriyor, bu iki. Anti-kahramanin yaptigi insani acidan yenilir yutulur bir sey degil muhakkak, fakat dizi ayni anda Dex'e toplum icin iyilik yaptirarak, dram alanini tanimliyor; Seyreden onundeki ikilemi uzerinden kultur kodlarina hitap eden o gerilimi hissediyor, ayni zamanda egleniyor (entertainment).
Bu dizi, bu haliyle, Turkiye'nin geneline hitap eden bir dizi olamazdi. Turkiye'de bir seri katil bir dizinin merkezinde olacaksa, TR'nin kendi fay hatti olan sarayli / koylu hatti uzerinde olmalidir. Bu dizinin kahramaninin sirti bir yandan saraya dayanmalidir, bir yandan (hala kendini koy ile bagdastiran) halkin icinden cikmis bir goruntude olabilmelidir. Bu katil, saray, ve "derin saray" ile iliskide hatta oradaki dinamikleri sekillendirebilen kapasitede gorunmeli, sarayda "halkin" cikarlarini gozetme eylemi uzerinden dram alanini tanimlamalidir.
Hmm.. Kurtlar Vadisi dizisini mi tarif ettik acaba? :)
24 dizisinde Dexter'a benzer bir ozgurlesme durumu var; 11 Eylul ardindan Jack Bauer kendini "ozgurlestirerek" "yapilmasi gerekeni" yapan bir goruntu ciziyor. 24 ile Kurtlar Vadisi'ni karsilastiralanlar oluyor, bence bu diziler, yukaridaki sebeplerden dolayi farkli elementler kullaniyorlar. Bir kere Bauer'in "devletle" yani Turkiyelilerin "saray" olarak gorecekleri seyle bagli olma gibi tercihi, zorunlulugu yok. Ondan "ayri" yani "ozgur" olarak is yaptigi zamanlar cogunlukta. Devlet genellikle Bauer'a "bunu yapamazsin Jack" gibi laflar soyleyen bir kutledir, ve sakinma kaynaklarindan sadece bir tanesidir.
Kurtlar Vadisi'nde ise Polat'in kismen "sarayli" olmasi zorunludur. Bunu yapmazsa, seyircinin begenisini kazanamayacaktir. Oraya gobekten baglidir. Bu gobekten baglilik sebebiyle gercek dunyadaki sarayin takip edilmesi elzemdir, oradaki her degisiklik ayni sekilde diziye de yansitilmalidir.
[1] Bahsedilen ozgurluk kelimesi gercek anlamda politik, bireysel ozgurlukten farkli. Insanlar ayni kelimeyi kullaniyor olsalar da aslinda baska bir "ozgurlukten" bahsediyorlar. Sakinmanin tersi olan ozgurlugu yani.. Kultur kodlari kelimeleri bu sekilde carpitabiliyor.
Baskan Obama'nin butcesi simdiye kadar bilim uzerine yapilmis en devasa beklentileri temsil ediyor. [..] Obama'nin butcesi bilim ve teknoloji girisimlerinden tutun, saglik arastirmalari ve elektrik agi hakkinda bilimsel konulara kadar genis bir yelpazeyi kapsiyor. Canlandirma paketi bile tek basina 20 milyar dolarlik bir tesvigi temel arastirma, 50 milyar dolarlik bir tesvigi ise yenilebilir enerji, enerji verimliligi uzerine harcamaya karar verdi.
Bir kisinin beyaz yakali olmasi, direk olarak o kisinin ozgurlukcu olacagi anlamina gelmez. Bunun zittini soylemek, mevcut veriye uymazdi. Beyaz yakali totaliter kafali adam olmaz mi? .. Girla var.. Bakiyoruz cevremize, her yerde goruyoruz. Adamin cigeri alinmis, konturu yuklenmis, zombi gibi etrafta dolasiyor. Bunlar var - yok diyemezsiniz. Soylemeye calistigimiz, beyaz yakalilarin cogunlukta oldugu toplumda her fikirden kisinin olabilmesinin mumkunatindan olusan cogulcu ortamda, bireylerin birbirlerini ozgurluk alanini acmaya mecbur kalacak olmasidir.
Yani bir "dinamik" surecten ve buyuk rakamlardan bahsediyoruz.
Bunun ornegini de gorduk. Totaliter kafali Kamalizma takipcilerinin hukuk darbesi yapmaya ugrastiklari bir sirada, bir baktik ki birisi hoop diye "hukuk degil guguk" temali bir site baslatmis. Çaat.. Volkenreziprozität. her hausen die beine. Peki adam bunu nasil yapti?
Aslinda daha onemli analiz su; Bunu yapti cunku yapabilecek durumdaydi. Hemen platformunu olusturdu ve karsiligini verdi, cunku bunu yapabiliyordu. Beyaz yakaliydi, beyaz yakalilasan toplumda "merkezi" bir "kanaat fabrikasinda" uretilen tipler haricinde artik onun gibilerin de olmasi mumkun olabiliyordu.
Her fikirden grubun olusmasi dinamigi tabii ki devam edecek. Fakat su da var; Bizim tahminimiz, dusunce tarzi ve yasam/uretim tarzi birbirine uymayan Kemalistlerin sayisinda zaman gectikce azalma olacagidir. Goruyorsunuz; "Turkiye Turklerindir" gazetesinin okur sayisi 20 sene once de 500 bin kusurdu, simdi de boyle. Eger nufus artarken siz artmiyorsaniz, azaliyorsunuz demektir. Bazi hissiyatlar zamanin ruhuna aykiridir ve bu sebeple devam etmeleri cok zor olacaktir.
Ilginctir: Gectigimiz birkac yuzyil pek cok hastalik, savas, aclik gormustur, bazi medeniyetler gerilemis, bazilari ilerlemis, durmus, tokezlemistir. Tum bunlar olurken durmayan tek bir sey vardir, o da endustri devrimidir. Bu devrim yolundaki her seyi ezip gecerek, bugunku ulus-devlet yapisina sebebiyet verip nihayetine erismistir.
Simdi de, benzer bir dinamikle ama daha degisik icerikli bir devrim, aynen endustri devrimi gibi, durdurulamaz bir sekilde yoluna devam edecektir.
Trystorming
Bu kelime İngilizce "brainstorming" kelimesinden türetilmiş, Amazon.com yöneticisi Jeff Bezos tarafından kullanıldığı soyleniyor. Brainstorming'de sürekli yeni fikirler sansürsüz şekilde ortaya atılıp, tartışılır; Trystorming'de ise hızlı bir şekilde pek çok çözüm arka arkaya denenir. Kavram yazılım dünyasında programcılar tarafından 'hacking (kurcalama, parçalama, birleştirme)" çerçevesinde iyi bilinir. Bir program rahat değiştirilebilir bir şey olduğu için özellikle bu tür deneme-yanılma-tekrar deneme döngüsüne açıktır. Ekonomi daha hızlı, bilgisel olmaya başladıkça, bu kavram girişimciler tarafından daha fazla kullanılmaya başlıyor anlaşılan.
Başarının dinamikleri hakkında okuduğum bir kitapta "şansın önemi"'ne dikkat çekilmişti. Trystorming kavramı ile şansın öneminin şu şekilde bağlanabilir: Hem işleyen bir çözüme, hem de şansın denk geleceği ana (ki başarı orada gelecektir) hazır olmak için sürekli denemek gerekir; hatta bazı tur "şansların" bazı tur deneme çabaları sırasında gelmesi kolaydır. Bu bağlamda Pastor'un "şansı" sIk kullanılan örneklerden biridir.
Aynı kavrama bir diğer isim fail-forward, fast (ileri doğru hızla başarısızlıklara başla) düşüncesi. Bir alanda yapılmak istenen kabaca tanımlanmış bir odak çerçevesinde hemen ileri doğru başarısızlıklar dizisi (bilahere denemeler) arka arkasına gelmelidir, tabii bunu yapan "illa başarısız olacağım" diye uğraşmaz, ama dener. Doğal olarak denemelerden bazıları işlemez, ama kişi her çabasından bir sonrakine bazı tecrübeler aktarır. Sonunda işleyen bir kombinasyona gelinmeye uğraşılır.
Üstteki fikirler ile serbest piyasalar, demokrasi ve evrim arasındaki bağlantıyı görmemek imkansız. "Doğa deneyicilerin / kurcalayıcıların daniskasıdır (nature iş the ultimate tinkerer)" deyişi önemlidir. Piyasada fiyatlar, demokraside yönetimler denenir. Bilinmez bir gelecek ile boğuşmak için en iyi çözüm bu olmalıdır. Bireysel özgürlüklerin varlığı ise, şirketler içinde, ya da ülkeler içinde, bu "deneme sahasının" açık olması ile yakından ilgili olacaktır. Gelecek bilinemez, demek ki çözümler tanımlanamaz, o zaman toplum oluşturulamaz. Deneme/yanılma ile ileride doğru başarısızlıklar ittirilerek trystorming uygulanmalıdır.
Alvin Toffler, Powershift, sf. 362
Bir toplum aşırı bilgisel (super-symbolic) olma yolunda ne kadar ilerlerse, ifade özgürlüğüne, yaygın fikirlere katılmayanlara tolerans göstermesi bir o kadar önemli hale gelir. Bir yönetim, verinin serbestçe dolaşmasına, enformasyona, bilgiye - ki bunlara çılgın fikirler, inovasyonlar, hatta politik aykırı görüşler dahildir - ne kadar çok engel olursa, yeni ekonominin gelişmesini o kadar baltalamış olacaktır.
Tarımsal tarihimizde bunlar sözkonusu değildi. [..] Fakat bilimin yükselişi ve sanayi devrimi sonrası radikal, yeni bir kavram ortaya çıktı: Devletten ve [aşırı yobaz] dinsel inançların prangasından kurtulmuş beyinlerin mevcudiyeti "ilerleme" için gerekliydi [1]. Fakat bu "yeni özgürlük" toplumun çok az bir kesimi için geçerliydi.
Ama artık yeni "servet yaratıcı" sistemin devrimsel yükselişi sayesinde, sadece toplumun belli bir kesitinin değil, ezici çoğunluğunun üretkenliği, yeni ürün tasarımlarından tutun, bilgisayar mantık devrelerine, edebi metaforlara, bilimsel yeni açıklamalara, epistomelijik sistemlerine varıncaya kadar, eskiden o ufak kitleye verilmiş aynı özgürlüklerin kendilerine de tanınmasına yakından bağlıdır. Aşırı bilgisel ekonomiler, politik türü dahil olmak üzere sürekli yeni, ve aykırı, ters olan fikirlerin provokasyonu sayesinde büyüyebilir.
Demek ki, eskiden entellektüellerin alanı olan ifade özgürlüğü için verilen savaş, artık ekonomik ilerleme isteyen tüm kitleleri yakından ilgilendirmektedir. Aynen yeterli eğitim ve yeni dijital hesap/iletişim araçlarına erişebilme ihtiyacı gibi, ifade özgürlüğü de artık bir politik "meze" değil, ekonomik ilerlemenin bir önşartıdır.
[1] Sanayi toplumu içinde de inovasyon vardı; sadece yapılan inovasyonlar işleme konduğu zaman toplumun büyük kısmı bu buluşları kullanan fabrikalarda kaş gücüne dayalı işler yapmak durumundaydı. Bilgi ekonomilerinde bu denklem tamamen başaşağı dönmektedir.