thirdwave

Github Mirror

Dünya Haritasını Tekrar Çizmek

Parag Khanna, TIME dergisinin onumuzdeki 10 sene icin 10 fikir bolumunden Ülke sınırları hala insanlığın gelişmesi önündeki en büyük engel. Muhakkak sınırsız bir dünyanın iyi bir şey olduğunu biliyor olsak ta, bu onu hayal ederek gerçekleştirebileceğimiz anlamına gelmemeli. Sınırsız bir dünyayı aktif olarak kurmalıyız. Silahlı çatışmalar ve ekonomik gelişmenin önündeki engelleri kaldırmak için hiçbir faktör bu kadar etkili olamaz. Önümüzdeki onyıl içinde dünyanın yeni bir haritasını çizmek sadece önemli bir hedef değil, ahlaki, ekonomik ve stratejik bir gereklilik haline gelecektir. Sınırsız bir dünya hayali bir ütopya zannedilebilir. Şu anda içinde yaşadığımız global çağda bile insanların yüzde 90'i doğdukları ülkeleri tüm hayatları boyunca terketmiyorlar. Bu insanlar için sınırlar hala çok önemli, hatta bu sınırlar onlar için etraflarındaki şiddetin bir kaynağı. İsrail-Filistin "tel örgüsü"nden tutun, ABD / Meksika sınırına kadar sınırları belirlemek, gözetlemek, korumak, endüstriyel-militer kompleksin en büyük işi.

Diğer yandan, sınırların ihlal edilemezliğine o kadar odaklanmış durumdayız ki, sınırların tanımlaması / belirlemesi gereken pek çok oluşun / topluluğun o sınırlarda içten içe çöktüğünü gözden kaçırıyoruz. Kongo'dan Pakistan'a emperyalizm sonrası ortaya çıkan düzinelerce ülkenin ya doğru dürüst sınırı yok, ya da olduğu yerde de bir sınırı haketmiyorlar. Bu gerçek yıllardır zaten ortada olan anlaşmazlıkları, çözülmez ve kitlenmiş problemler haline getirdi. Ortadoğu'yu ele alalım. Onyıllarca süren diplomatik didişme, Beyaz Ev Rose Garden törenleri Ortadoğu'ya hiçbir istikrar getiremedi, ama altyapının değiştirici gücünü anlamak bu değişimi sağlayabilir. Filistin devletinin ortaya çıkması önündeki en büyük engel Batı Şeria ve Gazze'nin birbiriyle hiçbir bağlantısının olmadığı gerçeğidir. Batı Şeria ve Gazze'yi birbirine bağlayan yollar, tren hatları, hava ve deniz bağlantılarını inşa etme yönünde yatırım yapmak, olası bir Filistin devletinin birgün kendi kendine yetebilmesini sağlayacaktır. Altyapısız bağımsızlık saçmalıktır.

Altyapısız bağımsızlık saçmalıktır. Kürtler bunu çok iyi biliyorlar, ve Irak denen şeyin resmi olarak kaybolacağı güne hazırlık için Kanada'dan Norveç'e kadar pek çok ülkeyle petrol anlaşması yapıyorlar. Eğer bir haritada Osmanlı-sonrası oluşmuş sınırlar yerine bölgenin petrol boru hatlarını çizmiş olsaydık, bu hatlar bir ok gibi bölgedeki bağımlılık, ve nüfuz (hem stratejik, hem barış yaratma) ilişkilerinin doğrultularını gösteriyorlar olurlardı. Nihayetinde, Kürdistan denize erişimi olmayan, karaya kitlenmiş (landlocked) bir bölgedir, ve petrolü dışarı çıkarmak istiyorsa, komşularıyla iyi geçinmekten başka bir seçeneği yoktur.

Aynı şekilde bir İngiliz sömürge dönemi oluşumu olan, Afrika'nın hristiyanları ve müslümanlarını birarada tutan Afrika'nın 2. en büyük ülkesi Sudan'ın mevcudiyetini tembel bir şekilde kabul etmeye devam ediyoruz, bu ülke o kadar büyük ki tam üç tane iç savaşı aynı anda içinde barındırıyor - biri Darfur'da, biri Güney Sudan'da, diğeri doğusunda. Daha stabil bir düzen için, Güney Sudan ve Darfur'un sonradan olacağına şimdiden bağımsızlık kazanması, ve kendilerini komşuları ile barışçıl şekilde geçinen daha ufak ülkeler olarak organize etmeleri daha iyi olmaz mı? Bu bölgelerin barış çabaları şu anda Hartum'daki hiç iyi niyetli olmayan devlet lideri tarafından sürekli baltalanıyor.

Sudan'ın ötesinde, tüm Afrika ülkelerinin de sınırlarını tekrar şekillendirilmesi iyi olurdu. Şimdiden bazı yaratıcı fikirler ortaya çıktı, mesela Büyük Göller bölgesindeki hidroelektrik sınırlar ötesi projesinin paylaşımı, ya da pek çok ülkeyi kapsayacak çevre koruma parkları oluşturmak gibi. Güney Afrika benzer bir oluşumu kendi komşularıyla gerçekleştirmişti zaten. Afrika'nın ekonomik sağlığı ufak tefek 50 tane ayrı ekonominin birkaç tane büyük ekonomik güce dönüşmesiyle iyileşebilir.

Küresel ekonomik ve işsizlik krizine çözüm bulmak isteyen siyasi liderler, dünyanın gördüğü en büyük, gelişigüzel sınırların adam edilmesi / yokedilmesi projesinden ders almalı: Avrupa Birliği. Şu anda Avrupa Birliği dünyada barışın hüküm sürdüğü en büyük çok-uluslu bölgesidir, ve aynı anda en büyük ekonomik oluşumudur, 27 ülke, 450 milyon insan, $20 trilyon GDP'ye sahiptir. Politik coğrafyamızın üzerinde yara izleri gibi duran sınırların oluşturduğu problemleri çözmenin yolu onların delerek iki taraftaki insanları birleştirmektir. Eğer şimdiye kadar sınırları korumak için harcadığımız paranın yüzde 10 kadarını bile onları aşmak için harcasak, önümüzdeki onyıllar şimdikinden çok daha iyi olacaktır.