STK, Bilgi Iscileri, Ure-ketim
Köyden şehire taşınılıp ekonominin ek dinamizmiyle insanların sürekli yer değiştirmesi sebebiyle, "komşuya" yardım, sokaktaki "yaşlı insan" vb. gibi kavramlar aşıntıya uğrar. İnsanların eskiden yardım edebileceği "yakınındaki" bu insanlar sürekli değişim gösterdikleri için, "tanıdıklık" etiketlerini kaybederler ve bir yardım hedefi olma özellikleri azalır.
Fakat insanların bir yardım kapasitesi mevcuttur, hatta bu tür yardıma kendilerinin de ihtiyacı da vardır, özellikle ekonominin geliseceği ileri zamanlarda bencil ihtiyaçların rahat şekilde tatmini sonrası, bu tür yardımsal ihtiyaçların daha çok ortaya çıkacağı düşünülmektedir.
Amerika şu anda bu artış noktasındadır. 1989 sayılarına göre, çalışma yaşındaki her yetişkinden biri, Selamet Ordusu (Salvation Army), Kızılhaç, Kız İzciler gibi hayır gruplarında para beklentisi olmadan çalışmaktaydı. Bu sayı, belirtilen yıl itibariyle 80 milyonun üzerindeydi [1].
Ünlü bir yönetim guru'şu olan Peter Drucker'a göre STK'lere harcanan zamanın gittikçe artmasının sebebi, bu kurumların açık bir "misyona" sahip olması, böylece katılımcılarına gittikleri hedefe hakkında açık bir yön sağlayabilmesi ve "insanlığa yardım" güdülerini tatmin etmeleri için bilinen bir giriş noktası sağlamalarıdır. Artık komşunuzu tanımıyor olabilirsiniz, ama herkesin bildiği bir STK'ye girerek yönlendirilmeniz sonucu komşunuzun yardıma ihtiyacı olduğunu öğrenerek ona yardım etmeye başlayabilirsiniz (ya da başkasının komşusuna yardım edersiniz).
STK'lerden Alinacak Dersler
Tatmin duygusunun, bilgi üretkenliğini tetiklemek için etkin bir faktör olduğu da düşünülmektedir. Peter Drucker'a göre bu, artık bilgi işçilerini yöneten yöneticilerin STK'lerden öğreneceği en önemli derslerden biridir çünkü sanayi şirketinde, mesela montaj bantında optimizasyon ile kazanımlar sağlanması mümkün iken, bilgi çağı'nda bu kavramı uygulamak ne yazık ki mümkün değildir. Ünlü bir Japon yöneticisinin söylemiş olduğu gibi "işçime saat 8'de işbaşında olmasını söyleyebilirim, ama mühendise saat 11'de iyi bir fikre sahip olmasını isteyebilir miyim?". STK'ler, hayata "anlam" kazandıran misyonları ile yüksek üretkenlikte iş elde edebilmektedirler çünkü iyi bir hedef, yaratıcılığı tetiklemektedir.
Ekonomi Disi
STK'lerin artışı, yeni çağın gayrı-merkezi düşünce yapısına uymaktadır. Daha da ilginci, STK'lerde yapılan ve aslında "ekonomik olan" bir aktivitenin ekonomist'ler tarafından halen ölçülmemesidir (çünkü çalışanlara para ödenmemektedir). Drucker'in verdiği rakamlara göre STK'lerde harcanan iş zamanının 10 milyon tam zamanlı kişinin çalışma zamanına eşit olduğu anlaşılmaktadır. Bu kavram, üre-ketim (prosüming), yani kendi ihtiyacın için üretim kavramı ile birleştirildiğinde, ortaya ölçülmeyen dehşet boyutlarda bir ekonomi ortaya çıkmaktadır. Linux kavramının 90'li yıllarda ancak "borsaya" çıktıktan sonra ortaya çıktığını zanneden ekonomistler bu yüzden pek çok trendi geriden takip ettiklerini gösteriyorlar.
Bilgi şirketleri, bu yeni kavramları idare etmeyi öğrenmelidir. Mesela Google, üre-ketimin ürünlerinin kendini beslemesi için şu çözümü bulmuştur: Her programcı, vaktinin %10'unu kendi projelerinde harcamakta serbesttir. En iyi ürünlerin bir ihtiyaca dönük, ve insanların en iyi kendi ihtiyaçlarını bileceği gözleminden hareketle (ki bu üre-ketim kavramının belkemiğidir), innovasyonu kapitalize etmek isteyen bu atılım sayesinde mesela Google News kullanıma açılmıştır. Bu Google projesi, tek bir kişinin aslında kendisi için haberleri toplayan bir program yazması ile başlamıştı.
Bir diğer ekonomi dışı ve önemli bir kavram, insanların kışisel bilgisayar "boş zamanını" ağır hesapların yapılmasına yardım için başka bir projeye "borç" vermesi kavramıdır. Mesela benim şahsen evde sürekli açık olan ve dosya indirmekle meşgul bir Linux bilgisayarım var. Dosya indirmek net odaklı (network intensive) bir işlemdir, işleyici (CPU intensive) bir işlem değildir - bu yüzden açık bu bilgisayarın işlem yapmak için boş vakti vardır. Eh bilgisayar madem açık, biz de bu işlem zamanını, hayır için, bir projeye bağışlamak istedik.
BOİNÇ altyapısı, bunu yapmanızı sağlıyor. Hesap-zamana ihtiyacı olanları, fazla işlemci zamanı olan insanlar ile bir istemci/servis ikili program üzerinden buluşturan bu proje, aklınıza gelebilecek her türlü projenin ağır hesap istekleri ile doludur. Mesela SETİ@Home ile dünyaya uzaydan gelen radyo dalgaları arasında bir uzaylılardan (!) mesaj olup olmadığını aramaya yardım edebilirsiniz, Einstein@Home ile çekimsel dalga verisi içinde nötron yıldız varlığını aramaya yardımcı olabilirsiniz. Bizim katıldığımız proje, biyoteknolojiye yardım amaçlı, protein-ligand etkileşimlerini inceleyerek hastalık tedavisi için sonuç almaya uğraşan Doçking@Home projesidir. Bu projeye katılan onbinlerce insan (ve bilgisayar) vardır ve bulunan sonuçlar da tüm araştırmacılar ile açık bir şekilde paylaşılacaktır. Yani ciddi bir işlem gücü bedava olarak insanlık hayrina kullanılmaktadır ve tamamen ölçülen ekonominin dışındadır. Bu projeye katılan insanlar dünyanın dört bir yaninda yaşayan insanlardır.
Yeni çağda ekonomik aktivite işte bu gibi anormal kanallardan akmaya başladığı için, buna bağlı olarak politik ve uluslararası güç te anormal kanallardan akmaya başlayacaktır. Bu kanalları en iyi gören ve kapitalize edebilen, kazanır. İletişim teknolojileri bildik sınırları (ulus-devlet) rahatça aşan sermaye, STK'ler, dinler, yeni medya gibi yeni aktörler ortaya çıkarmaktadır. Sınırlı miktarda "kaynağın" sınırlı miktarlarda işlenebildiği ölçüde kar elde eden "eski ekonomi" ve bu ekonomiyi baz alan siyaset, kaynağı "sonsuz (bilgi)" kopyalanma kapasitesi sonsuz (çünkü dijital kopyalamanın masrafı sıfıra yakın) bilgi ürünleri karşısında şaşkın halde kalacaktır. Çünkü üretim şeklinin değiştiği toplumda, ekonominin ve ona bağlı olarak siyasetin ve tüm diğer kurumların değişmemesi mümkün değildir.
[1] Drucker, P., Classic Drucker