Filmler ve Akimlar
Holywood filmlerine bakarak akim savaslarini takip etmemiz mumkun olabilir mi? Sanayiciler ile bilgi toplumculari birbirleri ile hangi filmler uzerinden surtusmektedirler? Hangi filmler kime aittir?Mesela daha once bahsettigimiz Matrix filmini, tum trilogy'sine bakarak bir daha incelenmemiz uygun olabilir: Bu uclu set'teki ilk film, aslinda gercek surtusmeyi yakalayip kahramani ve kotu adami dogru hatlarda sectigi icin beyaz yakali yeni ekonomi bireyleri arasinda bu kadar begeni kazanmistir. Fakat bu begeninin boyutlarini filmin yapimcilari Wachowski kardesler bile onceden tahmin edememis olmalilar ki, radar altinda gelisen, finanse olan bu film bu kadar begenilince, ikinci akimcilarin Matrix II ve III'e el atmasi gerekti.Takip eden bu yeni filmlerde, Neo'nun sistem ile kavgasi yerine, karsi taraf ile Neo'nun arasindaki "baglantilar" ve "benzerlikler" islenmistir. Oyle ki, son filmin bitisinde ikinci akimi temsil eden makineler yokedilmeden birakilarak, bir baris havasi yaratilmis ve "ikimizin de birbirimize ihtiyaci var" havasi filmin bitis mesaji haline donusmustur. Buyuk bir ozenle Matrix I sonunda herkesin hayalini kurdugu "uykudaki insanlarin topluca uyanmasi" gibi bir kuvvetli sahne ve simge, bilincli bir sekilde seyircilerden uzak tutulmustur. Ve bu sasmis kurgu ve ana mesaji yuzundendir ki Matrix II ve III bizim grubumuz tarafindan hic begenilmemistir.
Wachowski kardeslerin bu yeni filmlere nasil bir zorlama altinda sekil verdigini bilemiyoruz; Ama "eski sistemi" sevmeyen damarlarinin bu duruma dayanayip, "V For Vandetta" filminde iyice kabardigini hissedebiliyoruz. VFV filminde Wachowski kardesler nihayet hedefledikleri sistem ile hesaplasmalarini sonucuna vardirabiliyorlar, serbestce kurgulayabildikleri bu filmde, totaliter, tek-tipci, standartci, toptanci bu sistemi, Matrix filminde sistemin adami (yani kotu adami) oynamis olan ayni aktore yiktirtma zevkine variyorlar. Sonuc, Ingiliz parlamento binasinin cokmesi ... Bu mesajda muhakkak biraz anarsisizm var, ama Wachowski kardeslerin daralmis oldugu besbelli. Ingiltere'nin secilmis olmasi da aslinda o kadar kotu bir secim degil.. Demokratik bir ulke, ama sanayilesmesi en eski oldugu icin ve emperyalizm cagrisimlarini da yapabiliyor icin, arti, gunumuzde demokrasinin kotuye kullanilabilmesi simgelerini de isleyebilecegi icin mukemmel bir sembol.11 Eylul oncesinde Swordfish filmi ikinci akimi hem kotu, hem de 3.'den faydalanmaya calisir halde betimledigi icin artik cogunlugu beyaz yakali olan Amerika'lilarin kendi hayatlarina iliski kurabilmelerini saglayarak ilgi gormeyi basaran bir film olmustur. Bu filmde John Travolta'nin oynadigi militer, sanayi cikarlarini savunan, "amac icin her arac mubah"'tirci karakter, bireyselligi, insan haklarini gayri-merkeziyetciligi savunan ve bu yuzden sistemle basi dertli cracker/programci tarafindan her adimda durdurulmaya calismaktadir, ve filmin kahraman rolu buyuk olcude bu asi cracker'dadir. Fakat filmin drama ozelligini arttiran ilginc bir baska aci (twist), daginik yapida organize olan terorizme karsi, Travolta'nin karakterinin de daginik bir yapida savasmayi secmis "asi savasci" gorunumune girmis olmasidir... Bu amaci dogrultusunda mesela "banka soyan" bu karakter, cok ilginc bir senaryo numarasi ile, kendisi de bir olcude gayri-merkezi, bireysel, "kendi isini kendin yap" havasina burundurulmustur. Terorizm'in "uzaklarda bir yerde" oldugu zamanin Amerika'sinda bu iki katmanli kotu adam ilgi cekici ve her iki taraf icin kabul edilir tattadir.
Sanayici, bu kotu adama bakarak kendi amaclarini savundugu icin neselenebilir, ucuncu akimci ise kotu adamin kotulugunun farkinda olarak kendi metotlarini kullanilmasina biyik altinda gulecektir. Ayrica yeni dunyanin iplerinin kimin elinde oldugu film tarafindan gayet bariz bir sekilde Travolta karakterinin cracker'a olan bitmeyen saygi gosterileri ile surekli vurgulanmaktadir. Buna karsi sanayicilerin elinin armut toplamadigini goruyoruz. Top Gun filminde her ne kadar Amerikan militarizmini yuceltmis olsa da, gunun sonunda beyaz yakali bilgi isleyici bir pilotu oynamis olan Tom Cruise imaji, The Last Samurai filmindeki samurai rolu uzerinden, Japon imparatoru onunde secdeye vardiriliyor. Burada sistem bir gol atmis olmakta, herkesin zihnindeki kahraman imaji, sisteme biat ettirilerek bir takim mesajlarin verilmesi saglanmis. Burada hangi simgeler var? Tarihte bilinen bir gercektir ki samurai, Japon endustriyellesmesinin silahlari sayesinde yenildi. Ek olarak Japon sanayisi de Amerikan sanayisi tarafindan yenildi - boylece sistem, ozellikle Amerikan ikinci akimi, her seviyede kendi ustunlugunu vurgulamis olmaktadir.Karsi tarafta, ikinci akima muhalefet olarakf aktif ve tutarli olarak film yapan tek aktorun su anda George Clooney oldugu gorulmektedir. Clooney, Syriana filminde endustrinin favori arka bahcesi olan fosil kaynak politikalarini desmistir ve Syrina filminde, kuvvetli bazi bilincaltisal mesajlar gondermeyi basarmistir; Mesela Arabistan'da cocugunu kaybeden bir Amerika'li, ulkesini gelistirmek isteyen ama bu yuzden oldurulen Arap seyhi gibi..
Clooney'nin ozel yasami da politik secimlerini yansitmaya baslamistir. Hatta birkac filmde arka arkaya bir araya gelmis olan ve kafalarinin da tuttugu gozuken Clooney etrafinda toplanmis ve gittikce 60'lardaki Rat Pack havasina burunmekte olan yeni "havali biraderler" Matt Damon, Brad Pitt ve Ben Afleck gibi aktorler, alternatif akima bir goruntu saglamaya adaydirlar. Bu grup, odunluga baskaldirinin basladigi yillari romantize ederek, beraber Las Vegas'ta bir otel bile yaptirmaya karar verdiler. Otel icerisinde Rat Pack havasinin esecegine muhakkak gozuyle bakiliyor.Televizyon dunyasinda da bol hareketlilik mevcuttur... 24 dizisini finanse eden Fox kanalinin ABD'de sanayi cikarlarini savunan Bush hukumeti ile siki fiki oldugunu tekrar belirttikten sonra, 11 Eylul sonrasi Jack Bauer'in "amac icin her arac mubahtir" anlayisini niye surekli afise ettigini belki daha iyi irdeleyebilmis oluyoruz. Bu kanaldan cikan diger bir dizi Prison Break ise daha ilginc bir goruntude.. Az zaman once tamamlamis oldugu iki sezonunda bir "devlet komplosu"'nu islemekte ve bu acidan sanki kendi kimyasina aykiri bir yayin yaptigi goruntusunu vermis olsa da, ki bu kismen dogrudur, bu Fox dizisi kotu insani sanayicinin eve tiktigi "kadin" goruntusune burundurerek ve daha kotusu bu "kadini" ayrica sanayicinin ic savasta yendigi ve en favori dusmani olan "koylu guneyli" goruntusune burundurerek ikinci akimcilarin tokatlari bildikleri yerlere gondermeyi hedefledikleri gostermistir. Ustune ustluk kadin baskanin son dizilerde ortaya cikan ve hep guneylilere atfedilen "aile ici iliskisinin" olmasi, artik iyice ortada olan hedefi iyice kacinilmaz duzeylere cikarmistir.